Diyette Motivasyonu Arttıran 4 Madde
Motivasyonun mu düştü? Düşmesin, düşemez! Benim gibi diyetisyenin varken nereye düşüyor, ASLA İZİN VERMEM.
1.Konumuza senle başlayalım. Ne kadar değerli olduğunun farkında mısın?
En çok değer verdiğimiz şey, kavram veya konu nedir? Ben hemen sizin için soruya cevap vermeye çalışayım; diğer kişiler yani hayatımızda olan eşimiz veya sevgilimizdir genellikle, veya ailemizi “diğer” kavramından gelenleri ilk sıraya koyarız. Kimimiz “çocuklarım” diyebiliriz ve yine aynı noktaya getirir bizi bu cevaplarımız… Diğer kişiler, onlar, dışta olanlar, bir araba, bir ev, bir sevgili belki bir eş bizim “en değerlimizdir.”
Gelin şimdi yeniden soralım bizler bu derece “dışımızda” olan kavramlara değer verirken, onları saklayıp gözetirken veya delicesine severken aslında “kendimiz” ile ilişkili olarak aynı derecede “değer” verebiliyor muyuz? Bir düşünelim örneğin en yakın arkadaşımız kırılacağımız bir şey yaptığında onu affedebilirken, veya özür dilediğinde “aynı” değer seviyesinde ilişkimize devam edebilirken, biz hayatta bir hata yaptığımızda kendimize nasıl davranıyoruz? Kendimizi aynı kolaylıkla affedebiliyor muyuz yoksa düşüncelerimizde odağımız “bak yine başarısız oldun, yine hata yaptın, bir şeyi doğru düzgün başaramıyorsun” gibi kendimizi yargılamaya devam ettiğimiz, böylece kendimize “aynı” değeri veremediğimiz bir akışa mı sürükleniyoruz? Evet bir şeyler kaçmış olabilir, evet bir şeyler de kaçsın zaten, hayat çünkü bu.
Zayıflama süreci de her zaman uzun bir yolculuk değil midir? Aynı hayat gibi inişli çıkışlı geçecek bir yolculuk.
Bazen her şey çok güzel giderken bazen de her şey ters gidebilir. Önemli olan bunlar karşısında kenimizi nasıl hissettiğimiz. Uzuun dönemde aldığımız kiloları kısacık sürelerde vermek isterken aslında kendimize çok haksızlık ediyoruz. Ve şimdi buna ‘dur’ deme zamanı!
Bu konuda en sevdiğim yazı Uplifers’da yayınlanan Pınar Özeken’in ‘Ben Kavramı’ isimli yazısı bu yüzden bu yazıyı özellikle okumanızı istiyorum.
Kendi değerimizi bilmek, uçsuz bucaksız bir okyanusta daima doğru yönü gösteren bir pusulaya sahip olmak gibidir; gece de yol alıyor olsak, fırtınalı bir denizde savruluyor da olsak, her daim gideceğimiz yönü bize gösterebilecektir. Kendi değerimizi bildiğimizde dünyamız da buna göre şekillenecektir. Kilo vermeye başlayarak kendimize ve sağlığımıza en büyük yatırımı yapıyoruz. Aslında kendimizi değerli hissettiğimiz için yapıyoruz bunu.
Süreç içerisinde de unutmamamız gereken bir gerçek. Sen DEĞERLİSİN!
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.
2.Senin bir amacın var. Bana bir amaç için geldin ve birlikte bir yola çıktık.
Şimdi o amaçları hatırlama vakti. Yani başlarken ki amaçların nelerdi, ne istiyordun hemen bir liste oluşturmanı istiyorum!
Belki düğüne hazırlık belki yazın rahatça bikini giyebilmek belki de sadece ve sadece sağlığın için başladın bu yola. Başında bu amaçlarımızı biliriz ve motivasyonuyla güzelce kiloları veririz. Ama sonrasında sadece ve sadece tartıya odaklandığımız için aslında eksilen 500-600 gram bile mutlu etmez bizi. YANLIŞ! Kilo verme hızı zaman içerisinde değişiklik gösterir. Duraksamalar da bu sürecin bir parçasıdır. Onlardan da öğreneceğimiz çook şey vardır. Peki ne yapalım böyle durumlarda? Amacımızı hatırlayalım. Oluşturduğumuz listeye bir göz atalım. Aslında artık başlangıçtan daha da yakınız o amaca. Bunun farkında olalım. Şimdi deriin bir nefes alıp yolumuza tam gaz devam edelim.
3.Motivasyonun düştüyse düşmüştür. Düşen-çıkan bir şey o. Düştüyse sıra çıkmasındadır.
Şimdi seninle ACİL ARANACAK ARKADAŞ NUMARASI belirliyoruz. Öyle biri olsun ki, ‘Ben diyeti bozuyorum galiba’ dediğinizde elinin tersiyle sizi avuçlasın. Neden bu sürece başladığınızı hatırlatsın. Ve ne kadar yol aldığınızı. Durmak için çok geç çünkü artık yolun sonu gözüktü bile.
Asıl başarıyı elde edenler böyle zamanlarda durmadan yoluna devam edenlerdir. Bunu çok iyi biliyoruz. Ve kalkıp öğrenmeye devam ediyoruz.
4.Gelelim son kozumuza; KIYAFET KOZU!
Her zaman işler. Bedeniniz ne olursa olsun farketmez, olmak istediğiniz bedenden çoook hoşunuza gidecek bir kıyafet seçiyorsunuz. Evet, isterseniz XS beden bir kırmızı etek alabilirsiniz. Sonra ki adım aldığınız bu kıyafeti dolabınızda her sabah göreceğiniz bir köşeye asmanız. Her sabah bu eteği görecek ve ‘EVET BUNU BAŞARACAĞIM’ diyeceksiniz. Sonunda başardığınızda ve o kıyafeti giydiğinizdeki mutluluk paha biçilemez!