Vücut Çatlakları Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey: Neler Yapabiliriz? (Milliyet Gazetesi)
Yorgun bir gün ardından çoğumuz mutlu ve huzurlu olduğumuz bir yere dönmek isteriz. Bu yer genelde evimizdir. Evimize iyi bakarız ki bütün günün yorgunluğunu atabileceğimiz bir yer olsun. Vücudumuz da evimiz gibi ve gün sonunda aslında tek önemli olan şey vücudumuzun sağlığı ve huzuru. Kendi bedenimizde mutluysak eğer nereye gidersek gidelim mutlu olmaya devam ediyoruz. Kendi bedeninde mutlu olmak da aslında herkesin hakkı. Güzellik algısından öte kendi bedenimizde daha mutlu ve rahat hissetmek için değişime bugünden başlayabiliriz.
Derideki çatlaklar ve sarkmalar birçoğumuzun problemi. Bu yazıda bahsettiğimiz çatlaklar ise cilt üzerinde paralel çizgi bantları olarak görünen izler. Bu çizgiler normal ten renginden farklıdırlar ve mordan parlak pembe ve açık griye kadar değişmektedir. Açık gri-beyaz renginde olduğunda göze çarpmasa da rengi koyulaştıkça özellikle yaz aylarında gözle görünür hale gelerek kişilerin görüntülerinden rahatsız olmasına sebep olabiliyorlar. Ben de danışanlarımdan da aldığım sorular doğrultusunda çatlakları tanımak, çatlak oluşmaması için önlemler alabilmek ve çatlak oluştuktan sonra beslenme ve doğal yollarla bunu nasıl azaltabileceğimiz hakkında sizi bilgilendirmek istedim. Hazırsanız başlayalım!
Derideki Çatlaklar Nedir? Neden Oluşur?
Stria distensae veya stria gravidarum olarak da adlandırılan çatlaklar, cildinizde girintili çizgiler gibi görünür. Görünüşte kırmızı, mor veya gümüş olabilirler. Çatlaklar en sık aşağıdakilerde görülür:
- Mide
- Göğüs
- Kalçalar
- Alt baldırlar
- Hamilelikte yaygındırlar, ancak herkes yaşamın herhangi bir aşamasında çatlaklar geliştirebilir. Bazı insanların derisi daha hassastır ve kolayca çatlak oluşabilir. Annenizin, babanızın, büyükanne ve büyükbabanızın veya diğer akrabalarınızın çatlakları varsa, sizde de çatlak oluşma riski daha yüksektir. Çatlaklar cildin gerilmesinin ve sisteminizde kortizonun artmasının bir sonucudur.
- Kortizon, böbreküstü bezleriniz tarafından doğal olarak üretilen bir hormondur. Bununla birlikte, bu hormonun çok fazla olması cildinizin elastikiyetini yani esnekliğini kaybetmesine neden olabilir. Çatlaklar özellikle şu durumlarda daha yaygın görülmektedir:
- Cilt gelişmekte olan bebeğe yer açmak için çeşitli şekillerde esnediğinden birçok kadın hamilelik sırasında çatlaklar yaşar. Bu sürekli çekme ve esneme çatlaklara neden olabilir.
- Hızla kilo aldığınızda veya kaybettiğinizde çatlaklar ortaya çıkabilir.
- Gençler ayrıca ani bir büyüme döneminden sonra çatlaklarla karşılaşabilirler. Bu hem kilo alma hem de boy uzaması sonucu gerçekleşir.
- Kortikosteroid kremleri, losyonları ve hapları, cildin gerilme kabiliyetini azaltarak çatlaklara neden olabilir.
- Cushing sendromu, Marfan sendromu, Ehlers-Danlos sendromu ve diğer adrenal bez bozuklukları vücudunuzdaki kortizon miktarını artırarak çatlaklara neden olabilir.
Hangi Kişiler Deride Çatlak Oluşumu Açısından Risk Altındadır?
- Kadın cinsiyette olmak
- Kafkas olmak (soluk tenli)
- Ailede çatlak izi öyküsü olması (genetik faktörler)
- Hamile olmak
- Büyük bebek veya ikiz doğum geçmişi olan kadınlar
- Aşırı kilolu olmak
- Hızlı ve aşırı miktarda kilo almış/vermiş bireyler
- Kortikosteroid ilaçları kullanan bireyler
Çatlak Oluşmaması İçin Neler Yapabiliriz? Riski Nasıl Azaltırız?
1.Sağlıklı bir beden ağırlığında kalın
Hamile olun ya da olmayın çatlakları önlemek için yapabileceğiniz en yararlı şeylerden biri sağlıklı bir beden ağırlığında olmanızdır. Hızlı kilo alımı nedeniyle cildiniz hızla genişlediği için çatlaklar oluşabilir. Hızlı kilo kaybından sonra da çatlaklar görebilirsiniz. Bazı insanlar, ergenlik dönemi gibi büyüme atakları sırasında çatlaklar geliştirmektedir. Vücut geliştirme ile ilgilenenler başta olmak üzere bu tarz sporları yapan bireylerde egzersiz yaptıkları veya steroid kullandıkları için çatlaklar görülmektedir.
Bu nedenle sağlıklı bir beslenme düzeni ve egzersiz önerileri ile kilo yönetimini sağlamak bu anlamda çok önemli.
2.Yeterli su tükettiğinizden emin olun.
Yeterli su içmek cildinizi nemlendirmeye ve yumuşak tutmaya yardımcı olmaktadır. Yumuşak ciltler, kuru ciltler kadar çatlak oluşturma eğiliminde değildir. Tıp Enstitüsü’nün günlük su alımı için mevcut önerileri erkekler için 3-3,5 litre kadınlar içinse 2,5-3 litredir. Fakat özellikle yaz aylarında 3,5-4 litreye kadar çıkmakta bir sakınca yoktur. Bu mevsimde terle beraber çok su kaybedebiliyoruz. Kahve gibi kafeinli içecekler içmek aslında çatlak geliştirme riskinizi artırabilir. Kahve içiyorsanız, sıvı alımınızı bol su, bitki çayı ve diğer kafeinsiz sıvılarla dengelediğinizden emin olun.
3.Çeşitli ve dengeli beslenin.
Beslenmeniz tek tipse ve vitamin veya mineral eksikliği varsa çatlakların ortaya çıkması kolaylaşmaktadır. Cilt sağlığını artıran besinlerden tüketmek çatlak riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Diyetinizin besin ögeleri açısından zengin gıdaları içerdiğinden emin olun:
- C vitamini
- D vitamini
- E vitamini
- Çinko
- Protein
Çeşitli besinler aldığınızdan emin olmanın bir yolu, işlenmemiş yiyecekleri çeşitli renklerde seçmektir. Örneğin, bir yumurta ile yapılan kahvaltı, kepekli ekmek ve karışık meyveler, çeşitli besin maddelerini almak için tabağınıza birçok renk ve çeşit katmaktadır.
4.C vitamini unutmayın!
Kollajen cildinizi güçlü ve esnek tutmada rol oynar. Kırışıklıkların görünümünü azaltmaya yardımcı olur ve çatlakların önlenmesi için de önemlidir. C vitamini, kolajen emilimi için önemli bir vitamindir. C vitamini birçok meyve ve sebzede bulunur. Portakal ve limon gibi narenciye meyveleri özellikle iyi C vitamini kaynaklarıdır. Bunun yanı sıra kollajen takviyeleri kullanabilirsiniz. Bu takviyelerin çoğunda C vitamini de eklendiğinden emilim artmaktadır.
5.D vitamini eksikliğiniz varsa takviye çok önemli
2015’te yapılan bir çalışmada, düşük D vitamini seviyeleri ile çatlak izleri görülme sıklığı arasında bir ilişki bulunmuştur. Daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır, ancak sonuçlar sağlıklı D vitamini seviyelerinin korunmasının çatlak riskinizi azaltabileceğini göstermektedir. D vitamini almanın en kolay yolu güneşe maruz kalmaktır. Bu vitamin ayrıca ekmek, tahıl ve süt veya yoğurt gibi süt ürünlerine de eklenmektedir. Fakat yeterli seviyeleri sağlamak adına günümüzde takviyelere ihtiyaç duyuluyor.
6.Çinkodan zengin beslenin!
Çinko cilt sağlığı için önemli bir besin ögesidir. Enflamasyonu azaltmaya yardımcı olur ve yara iyileşme sürecinde rol oynar. Çinko ve çatlaklar arasında bir bağlantı olduğuna dair çok az kanıt vardır, ancak diyetinize fındık ve balık gibi çinko bakımından zengin gıdaları dahil etmek cildinizin sağlıklı kalmasına yardımcı olabilir.
Çatlakları ilk belirginleştiğinde fark edin ve harekete geçin, ertelemeyin!
Çatlaklara Veda İçin Evde Deneyebileceğiniz Yöntemler
Öncelikle çatlakları tamamen ortadan kaldırmak için risk faktörlerini engellemek dışında maalesef kanıtlanmış bir yöntem bulunmuyor. Fakat bu uygulamaları evde deneyerek sizdeki etkisini gözlemleyebilirsiniz.
1.Şeker Uygulaması
Bazı insanlar şekeri önceden bahsettiğimiz bir yöntem olan bir mikrodermabrazyon yöntemi olarak kullanmaktadır. Bir dermatolog tarafından yapılan mikrodermabrazyon, çatlakların solmasını sağlamak için klinik olarak kanıtlanmış birkaç yöntemden biridir.
Cildinize bir avuç şekerle ovmak pul pul dökülmeleri sağlayabilmekte ve renk farkını aza indirebilmektedir.
Bunu yapmak için:
- Islak sahil kumu kıvamına gelmeden önce bir fincan şekeri 1/4 fincan badem yağı veya hindistancevizi yağı gibi bir yumuşatıcı ile karıştırın.
- Biraz limon suyu ekleyin.
- Karışımı vücudunuzun çatlakların bulunduğu kısmına ovalayın.
- Duşta iken haftada birkaç kez tekrarlayın ve karışımı 8-10 dakika ovalayın.
2.Aloe vera
Aloe vera için çatlak tedavisi olarak çok az klinik kanıt mevcut olsa da, saf aloe vera hem doğal bir iyileştirici ajan hem de bir cilt yumuşatıcıdır. Çatlaklar üzerinde de etkisini görmek adına deneyebilirsiniz. Bunun için duştan sonra çatlakların olduğu bölgelere her gün tercihen direk bitkisinden alarak saf aloe vera uygulayabilirsiniz.
3.Hiyalüronik asit
Kollajenden, cildinizdeki şeklini korumasına ve sağlıklı görünmesine izin veren protein olarak bahsetmiştik. Yaşlandıkça yüzümüzde ve vücudumuzda kollajen azalmaktadır. Bu nedenle çatlakları önlemek adına kollajen üretimini arttırma yolları denenebilir. Hyalüronik asit de bunu sağlayan yollardan biridir. Hyalüronik asit, bir kapsül veya ekstrakt tüketilerek emilebilmektedir.
4.Hindistan cevizi yağı
Çatlaklar cilt hasarından dolayı yara halini aldığında, Hindistan cevizi yağı görünümü iyileştirmeye yardımcı olabilmektedir. Hindistan cevizi yağı üzerinde yapılan çalışmalarda sıçanlarda cilt yaralarının iyileşmesi için geçen süreyi kısalttığı bulunmuştur. Bu nedenle bir yara dokusu halini almış çatlaklarda etkisi olabileceği düşünülmektedir. Özellikle kırmızı renkteki çatlaklara her gün Hindistan cevizi yağı uygulanırsa eğer renkleri normal ten rengine yaklaşabilmektedir. Elbette Hindistan cevizine alerjiniz olmamasına dikkat edin!
5.İçeriğine güvendiğiniz doğal aromaterapi yağlardan oluşan karışım ve at kılı fırçası
Kan akışını hızlandırmak her şeyde olduğu gibi çatlaklarda da oldukça etkili bir çözüm. İçeriğine güvendiğiniz saf yağlardan oluşan bir karışım ve olmazsa olmazı at kılı fırçası ile cildinizi nemlendirip kan akışını hızlandırarak çatlak görünümüne veda edebilirsiniz. Klinik aromaterapist kimliğimle %100 doğal aromaterapi yağlarından hazırladığım karışıma ve %100 doğal at kılı fırçasına instagram hesabımızdan ulaşabilirsiniz.
Özetle, çatlaklar için en iyi tedavinin oluşmadan önce çatlak oluşumunu önleme ve risk faktörlerini azaltma olduğu görülmektedir. Cildinizi nemlendirerek cildinizin yıpranmamasını ve elastikiyetinin korumasını sağlayabilirsiniz. Çatlaklara veda için yukarıda verdiğim önerilere bir şans verin derim. Bedenimizi her zaman sevelim, koruyalım. Unutmayalım ki o bizim bir ömür sığınacağımız evimiz.